Forum Gündemi:


Denizabi
#1
MURAT YAYINLARI
211
ÜNİTE - 6 BİRLEŞME VE SATIN ALMALAR
İç büyüme, işletmelerin normal faaliyetleri sonucu oluşturdukları ya da dışarıdan sağladıkları kaynakları
yeni yatırımlara yönelterek gerçekleştirdikleri büyümelerdir.

Dış büyüme, bir işletmenin diğer bir işletme veya işletmelerin tamamını veya bir bölümünü ele geçire-
rek veya yönetimlerini denetim altına alarak büyümesi olarak tanımlanmaktadır.

Protokol, daha çok kartellerin yasak olduğu ülkelerde görülen bir uygulama şekli olup genelde sözlü
yapılan ve yazıya dökülmeyen, işletmelerin piyasalardaki durumlarını iyileştirmeye yönelik
anlaşmalardır.
Kartel, en sık rastlanan iş birliği şeklidir Aynı üretim branşında çalışan işfetmeferin rekabeti ortadan
kaldırmak veya azaltmak amacıyla hukuksal varlıklarını koruyarak oluşturdukları iş birliğidir.
Çıkar gruplarında çeşitli işletmelerin hisse senetleri belli bir grubun elinde toplanmaktadır.

Tröst, işletmelerin hukuksal bağımsızlıklarını koruyup, ekonomik bağımsızlıklarını kaybederek oluş-
turdukları işbirliği şekli olarak tanımlanmaktadır. Başlıca amacı, belirli bir sektördeki birden çok

işletmenin yönetiminin ele geçirilmesi ve bu yolla o sektördeki ekonomik egemenliğin kurulmasıdır.
Holdingler ise ticari veya sınai bir faaliyette bulunmayan, başka işletmelerin hisse senetlerini elde
ederek, o işletmelerin yönetimini ele geçirmek amacıyla faaliyet gösteren işletmelerdir.

İşletme birleşmeleri, iki veya daha fazla işletmenin hukuksal ve ekonomik yönden tek bir işletme altın-
da bir araya gelmesi olarak tanımlanabilir.

Konsolidasyon: İki veya daha fazla işletmenin yeni bir tüzel kişilik altında bir araya gelmesi.
Devralma: Bir işletmenin başka işletmeleri satın alarak, bünyesine katması.
Literatürde birleşmeler; yatay birleşmeler, dikey birleşmeler, karma (çapraz) birleşmeler ve sınır ötesi
birleşmeler olmak üzere dört şekilde sınıflandırılmaktadır.
Dikey Birleşme: Bir ürünün üretim süreci üzerinde farklı aşamalarda faaliyet gösteren işletmelerin
birleşmesidir.
Karma Birleşme: Benzer ürün satan, ortak bir piyasayı paylaşan, dağıtım kanalları ve üretim aşamaları
ortak olan işletmelerin ya da hiçbir ortak bağları bulunmayan işletmelerin birleşmesidir.
Sınır Ötesi Şirket Birleşmeleri: Ülke sınırları dışında yatay-dikey ya da karma şekillerde birleşerek
uluslararası boyutta faaliyet göstermeyi amaçlayan birleşmelerdir.
BİRLEŞME NEDENLERİ
• Büyeme: Dinamik pazar koşullarında işletmeler genel ekonominin ve içinde bulundukalrı
sektörlerin büyüme hızına yetişmek zorundadırlar.
• Çeşitlendirme: Genel olarak, bir işletmenin faaliyette bulunduğu sanayi dallarının sayısını
arttırarak gelirlerindeki istakrarsızlığı ve dalgalanmaları gidermesi amacıyla tercih edilen bir yoldur.
• Sinerji: Bütünün ayrı ayrı parçalarının toplamından fazla olmasını ifade eder.
• Büyük Ölçekli Faaliyette Bulunmak: Birleşme sonucu büyük ölçekte faaliyette bulunma,
mevcut makine ve gereçlerin daha verimli bir şeklide kullanılmasına olanak verir.
• Kaynakların Verimli Kullanımı

• İşletme Başarısızlıkları
• Rekabetin Azaltılması
• Atıl Fonların Kullanımı
• İyi Bir Yönetime Sahip Olma
• Psikolojik Etmenler
• Değerli Sınai Haklara Sahip Olma
• Vergi Avantajları
BİRLEŞME VE SATIN ALMALARDA İŞLETME DEĞERİNİN SAPTANMASINDA
KULLANILAN YÖNTEMLER Defter Değeri Yöntemi
Defter değeri, belirli bir tarihte, tarihî değerle kayıtlı varlıkların muhasebe kayıtlarına göre belirlenmiş
değeridir.
İşleyen Teşebbüs Değeri Yöntemi
İşletmenin bir bütün olarak devredilmesi hâlinde bulunacak değer olarak tanımlanır.
Tasfiye Değeri Yöntemi
Faaliyetin kesin bir şekilde durdurulması durumunda işletmenin değeridir.
Piyasa Değeri Yöntemi
İletmelerin hisse senedinin piyasa değeri, işletmenin gelecekte elde edeceği kârlar ve kâr payı dağıtımı
gibi çeşitli etmenleri yansıtan bir ölçüttür.
Gerçek Değer Yöntemi

İşletmenin sahip olduğu varlıkların kârlılık durumu, dağıtılan kâr paylan, sermaye yapısı gibi değişken-
lerin belirlediği değer olarak tanımlanır.

İskonto Edilmiş Nakit Akışları Yöntemi
Gelecekte elde edilecek nakit akışlarının belli bir faiz oranı üzerinden bugünkü değerinin bulunması.
Yeniden Yapma Değeri Yöntemi
Kurulu bir tesisin yeni baştan inşa edilebilmesi için yapılacak harcamaların toplamı yeniden yapma
değerini verecektir.
Emsal Değeri Yöntemi
Emsal değer, gerçek bedeli bilinmeyen veya bilinemeyen bir varlığın, satılması durumunda benzerlerine
göre sahip olacağı değer olarak tanımlanabilir.
Ekspertiz Değeri Yöntemi
Sabit varlıkların piyasa fiyatları ile elden çıkarılması hâlinde elde edilecek değerdir.
Temettü Verimi Yöntemi
Kâr dağıtımının hisse senetleri değeri üzerinde etkili olduğu ve hisse senedinin bugünkü değerinin,
beklenen temettülerin bugünkü değerine eşit olacağı kabul edilmektedir.
Fiyat/Kazanç Oranı Yöntemi
İşletmenin her t- 1’lik hisse senedi başına düşen net kârına karşılık, yatırımcıların kaç t-ödemeye razı
olduklarını gösteren bir orandır.
Fiyat/Nakit Akım Oranı Yöntemi
Piyasa değeri ile nakit akımları arasında ilişki kurularak, bu ilişki yardımıyla benzer işletmelerin değeri
tahmin edilmektedir.
Piyasa Değeri /Defter Değeri Oranı Yöntemi
Hisse senedinin piyasa değerinin hisse başına öz varlıklara bölünmesi ile bulunmaktadır.
ÜNİTE - 7
FİNANSAL KRİZLER VE İŞLETME BAŞARISIZLIKLARI
Kriz; beklenmedik bir sosyal, ekonomik veya psikolojik gelişme karşısında normal işleyişin bozulması
ve karşılaşılan sorunun halledilmesinde, mevcut çözüm yollarının yetersiz kalması sonucu ortaya çıkan
durumları ifade etmektedir.
Ekonomik Kriz: Aniden ve beklenmedik bir şekilde meydana gelen ve makro açıdan ülke ekonomisini,
mikro açıdan ise işletmeleri ciddi anlamda sarsacak sonuçlar ortaya çıkması anlamına gelmektedir.
Finansal Kriz: Para, sermaye ve mal piyasalarında meydana gelen aşırı fiyat dalgalanmalarıdır.
Ahlaki Risk: Finansal işlem meydana geldikten sonra ortaya çıkan bir asimetrik bilgi probleminden
kaynaklanır. Asimetrik bilgi, bir tarafın diğerine göre daha iyi veya daha fazla bilgi sahibi olduğu
durumdur. Bu durum, alım satım işlemlerinde güç dengesizliğine neden olarak ters seçime neden olur.

Sistemik Risk: Bir finansal kurumda beklenmedik bir biçimde ortaya çıkan büyük bir şokun finansal
sistemde yer alan diğer finansal kurumlara yayılması ve domino etkisi yaratarak ekonominin önemli bir
kesimini olumsuz yönde etkilemesidir.

Para veya döviz krizi; para birimine yapılan spekülatif bir saldırı devalüasyonla veya şiddetli değer kay-
bı ile sonuçlanırsa veya para otoritelerinin büyük miktarlarda rezerv satmak veya faiz oranlarında keskin

bir şekilde yükseltmek suretiyle para birimini korumak zorunda kalmaları ile ortaya çıkmaktadır.
Bankaların mevcut durumda veya potansiyel olarak başarısız olmaları ile yükümlülüklerini ertelemeleri
ve hükümetlerin bu durumu önlemek için bankacılık sektörüne büyük ölçekli kaynak aktarmak yoluyla
müdahale etmesi bankacılık krizidir. Finansal sistemin temel işlevlerini yerine getirme yeteneğinde
ortaya çıkan bozukluklar ile finansal piyasalarda ciddi aksamalar olması ve reel ekonomi üzerinde
büyük olumsuz etkilerin ortaya çıkmasına sistematik finansal kriz denir. Dış borç krizi, bir ülkenin kamu
veya özel kesime olan dış borçlarını ödeyememesi durumunda ortaya çıkmaktadır.
DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE YAŞANAN FİNANSAL KRİZLER
1. Avrupa Döviz Kuru Mekanizması Krizi, 2. Meksika Peso’su Krizi, 3. Güneydoğu Asya Krizi
4. Rusya Krizi, 5. Nisan 1994 Türkiye Krizi, 6. Kasım 2000 ve Şubat 2001 Krizleri
7. 2008 Küresel Finans Krizi
Fiktif Kâr: İşletmenin gerçekte elde ettiğinden daha yüksek görünen kârıdır.
Kur Riski: Döviz kurlarında meydana gelen değişikliklerden dolayı olabilecek zarar olasılıklarıdır.

Dalgalı Kur Rejimi: Kurların hiçbir müdahale olmadan, tamamem piyasada oluşan arz ve talep koşul-
larına göre belirlendiği sistemleri ifade eder.

İstanbul Yaklaşımı: Reel sektörün mali sorunlarının çözümlenmesi ve bu yolla problemli kredilerin

azaltılması amacıyla uygulanmaya konan gönüllü yaptırımlar yaklaşımı. Amaç reel ve mali sektörü güç-
lendirmektir.

Stratejik Önlemler: Pazar payını korumak ve büyütmek isteyen işletmelerin, olası bir krize karşı koymak
ve yeni şartlara uyum sağlamak amacıyla aldıkları önlemlerdir.
Başarısızlığın Ölçülmesinde Kullanılan Oranlar Sistemi
• Altman Modeli: Farklı oranları çeşitli ağırlıklarla birbiri ile ilişkilendirmek ve böylece bir
işletmenin kredi değerliliğini ve riskini ifade eden bir nokta değer hesaplamak mümkündür.
• Beaver Modeli: İşletmede oluşturulan likit rezervlerin, özellikle faaliyetlerin dalgalanma
gösterdiği dönemlerde önemli işlevleri vardır.
• Springate Modeli: Dört temel oran kullanarak başarılı ve başarısız işletmelere ilişkin bir Z değeri
hesaplamıştır. Z değeri < 0,862 ise işletme başarısız olarak değerlendirilmektedir.
• VVeibel Modeli: Wilcoxon testi yardımıyla 42 oranı test etmiştir.
• Fulmer Modeli
• CA-Skoru (Kanada Skoru) Modeli
İŞLETMELERİN FİNANSAL BAŞARISIZLIKLARINDA
DURUMU İYİLEŞTİRMEDE İZLENECEK YOLLAR
- Sermaye Yapısının Güçlendirilmesi
- Borçların Vadelerinin Uzatılması
- İşletmelerde Kullanılmayan Varlıkların Satılması
- Küçülme Yoluyla Başarısızlığın Giderilmesi
- Yeni İşletmelerle Ortaklık Yapılması
- Borçların Öz Kaynağa Çevrilmesi
- işletmenin Faaliyetlerine Son Verme veya İşletmeyi Satma
ÜNİTE - 8 TÜREV ÜRÜNLER
Spot Piyasalar: Ödeme ve teslim yükümlülüğünün aynı anda veya çok kısa bir süre zarfında yapıldığı
piyasalardır.

Türev Piyasalar: Anlaflmanm bugünden yapıldığı ve yükümlülüklerin gelecekteki bir tarihte yerine ge-
tirilmesini öngören piyasalardır.

Türev piyasalarda yaygın olarak kullanılan araçlar forvvard sözleşmeler, future sözleşmeler, opsiyon
sözleşmeleri ve swap sözleşmeleri olarak sıralanabilir.
Spekülasyon: Piyasanın değerledirilmesi ile oluşan beklentiler doğrultusunda risk üstlenilerek gelir elde
etmek amacıyla yapılan işlemlerdir.

Arbitraj: Faiz oranı, döviz kuru veya emtia fiyatlarındaki farklardan yararlanmak amacıyla risk üstlen-
meksizin farklı sözleşmelerin eşanlı olarak yapılmasıdır.

Korunma (Hedging): Nakit piyasada bulunulan bir pozisyondan oluşan risklerden türev piyasalarda
pozisyon alarak korunmak.
Forward Sözleşmeler: Gelecekteki bir tarihte alım satımı gerçekleşecek olan, herhangi bir malın vadesi,
fiyatı ve miktarının bugünden belirlendiği sözleşmelerdir.
Tezgahüstü Piyasa: Bir borsanın (organize piyasa) ve ona bağlı takas kurumunun aracılığı olmaksızın,
alıcı ve satıcıların kendi aralarında işlem yapmalarına imkan sağlayan esnek ve gayri resmi nitelikteki
piyasadır.

Uzun Pozisyon: Sözleşmeye J^onu olan varlığı belirlenen tarihte ve belirlenen fiyattan satın alma yü-
kümlülüğü.

Kısa Pozisyon: Sözleşmeye konu olan varlığı belirlenen tarihte ve belirlenen fiyattan satma yüküm-
lülüğü.

Forward faiz sözleşmeleri: Faiz oranı riskinden korunmak amacıyla kullanılan forvvard sözleşmeleri.
Forward döviz sözleşmeleri; dövizin ulusal para karşılığında, gelecekte belirli bir tarihte teslim edilmek
şartıyla, alımı veya satımı için bugünden yapılan sözleşmelerdir.

Futures Sözleşmeler: Future sözleşmeleri esasen standart hale getirilmiş forvvard sözleşmelerdir. Or-
ganize bir piyasada işlem gören standart sözleşmelerdir.

Opsiyon: Bir alıcı ve bir satıcı arasında yapılan, alıcının sabit bir fiyattan bir varlığı alma ya da satma
hakkı elde etmek için satıcıya bir bedel ödediği sözleşme.
Opsiyon Alıcısı: Opsiyonu kullanma hakkına sahip olan.
Opsiyon Satıcısı: Opsiyonun gerekliliklerini yerine getirmek yükümlülüğünde olan.

Avrupa Tipi Opsiyon: Vadesinden önce kullanılması mümkün olmayan opsiyon tipi. Amerikan Tipi Op-
siyon: Vadesinde veya vadesinden önce herhangi bir zamanda alıcısı tarafından kullanılabilen opsiyon

tipi.
Alıcının talebi halinde, opsiyon satıcısının opsiyona konu olan dayanak varlığı almak veya satmak için
ödeyeceği belirlenen sabit fiyata kullanım fiyatı denir.
Satın alma ya da satma hakkını elde etmek için opsiyon alıcısının, opsiyon satıcısına ödediği bedele
opsiyon fiyatı (primi) denir.

Önceden üzerinde anlaşılan ve opsiyonun işleme konulacağı tarihe işlem tarihi denilir. Opsiyonun kul-
lanılabileceği en son gün ise vade tarihi olarak bilinir.

Swap Sözleşmeleri: Tarafların belirli bir referans varlık veya tutar üzerinden hesaplanacak gelecekteki
nakit akımlarının beliri bir zaman aralığında takas etmeleri işlemi.

Faiz Oranı Swap Sözleşmesi: Faiz oranı swap sözleşmesi, tarafların belirli bir süre zarfında faiz öde-
melerini veya faiz gelirlerini birbirleriyle değiştirdikleri vadeli bir işlem çeşididir. Faiz ödemelerinin el

değiştirdiği sözleşmelere borç svvapı (liability swap), faiz gelirlerinin el değiştirdiği sözleşmelere de
varlık swapı (asset swap) adı verilir.
Faiz Swap Sözleşmelerinin Kullanım Nedenleri
• Faiz Riskinin Yönetimi
• Alternatif Finansman Olanağı
• Faiz Ödeme ve Gelirleri İle Borç Stokunun Yeniden Yapılandırma Olanağı
Para swap sözleşmeleri iki taraf arasında düzenlenen farklı para birimleri cinsinden ifade edilen faiz
yükümlülüklerinin veya gelirlerinin değiştirilmesini konu alan yasal sözleşmelerdir.
Para Swap Sözleşmelerinin Kullanım Nedenleri
• Kur Riski Yönetimi
• Düşük Fon Maliyeti
• Piyasalara Erişim ve Farklı Para Biriminde Nakit Akışı
Cevapla


Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
  Genel Muhasebe 8. Ünite Ders Notları (Öğrenci Notu) Denizabi 1 3,583 11.10.2019, Saat:17:30
Son Yorum: aofnette
  İş Ve Sosyal Güvenlik Hukuku 5. Ünite Ders Notları (Öğrenci Notu) Çukurova 0 2,990 20.09.2018, Saat:18:33
Son Yorum: Çukurova
  İş Ve Sosyal Güvenlik Hukuku 4. Ünite Ders Notları (Öğrenci Notu) Çukurova 0 2,473 20.09.2018, Saat:18:31
Son Yorum: Çukurova
  İş Ve Sosyal Güvenlik Hukuku 3. Ünite Ders Notları (Öğrenci Notu) Çukurova 0 2,516 20.09.2018, Saat:18:30
Son Yorum: Çukurova
  İş Ve Sosyal Güvenlik Hukuku 2. Ünite Ders Notları (Öğrenci Notu) Çukurova 0 2,410 20.09.2018, Saat:18:29
Son Yorum: Çukurova

Hızlı Menü:

Konuyu Okuyanlar:

1 Ziyaretçi